ÇANAKKALEDE OKUNAN MEVLİDİ ŞERİF

 (Hafız Yaşar  Okuyan )                                                                              

  Atatürk her yıl Çanakkale’de şehitlerimiz için bir mevlidi şerif okuttururdu.1932 yılında okunacak mevlidin,Şehit Mehmet Çavuş Abidesi önünde ve İstanbul’un en meşhur hafızlarının iştirakiyle görkemli bir şekilde yapılmasını emretmişti.Bu durumu ayrıca İstanbul Müftüsü Hafız Fehmi Efendi’ye de telefonla bildirmişlerdi.Mevlitten bir gün önce bu iş için ayrılan ve Atatürk’ün kendi seyahatlerinde kullandıkları lüks Gül Cemal Vapuruna gittik.                                                                                                                    Süleymaniye baş müezzini Hafız Kemal ,Saadettin Kaynak,Beşiktaşlı ve Sultan Selimli Rıza Beyler ,Hafız Burhan,Beylerbeyi Fahri ,Vaiz Aksaraylı Cemal Muallim Nuri gibi bir çok ünlü hafız , bir çok gazeteci ve fotoğrafçılarla vapur hınca, hınç dolu akşam saat yedide Çanakkale’ye doğru hareket ettik.Gece yatsı nazmından sonra vapurun salonunda iki hatim mi şerif ve bir mevlit okundu.Sabahleyin Gelibolu’ya geldik.Büyük bir kalabalık bizi iskelede karşıladı.Sonra otobüslere binilerek Şehit Mehmet Çavuş Abidesine gidildi.                                                                                                                                                    

  Etraf bayraklar ve defne dallarıyla süslenmiş,kadın erkek çok büyük bir kalabalık etrafı doldurmuştu.On Hafız bir ağızdan önce tekbir aldık.Sonra tevşih okundu.Sonra da hafızlar sırasıyla kürsüye çıkıp mevlit okumaya başladık.Ben Veladet Bahrini okurken kapalı ve bulutlu olan hava birden bozdu ve bardaktan boşanırcasına yağmur yağdı.Ben okumaya hiç kesmeden devam etti. En sonunda. .İstanbul Müftüsü Hafız Fehmi Efendi çok güzel bir dua ile mevliti bağlatıp şehitlerimizin de mezarlarını ziyaret edip İstanbul’a döndük.Ertesi akşam Dolmabahçe Sarayında Atanın huzuruna çıkıp mevlidi etraflıca anlattım.Ayağa kalktı ve heyecanla elini masaya vura,vura ‘Aferin Hafızım Aferin sana.Din ve vazife ciddiyetini herkese göstermişsin ,yağmurda bile göreve devam etmişsin ,Aferin, sana Aferin sana ‘ diyerek beni defalarca tebrik etmiş ve kutlamışlardı.