Çanakkale
savaşları 18 Mart günü bir gün ardından da 25 Nisanda başlayıp 9 Ocağa kadar
8.5 ay zaten o 8.5 aylık kara savaşları
Çanakkale’de çok kanlı savaşların sebebi de o 8.5 aylık kara
savaşları,Çanakkale’de kara savaşlarını hep gözünüzde hep karşıdaki siperler
olarak canlandırın. siperler birbirine çok yakın bir tarafta düşman siperleri
diğer tarafta Türk siperleri, bir tarafta dedelerimiz Allah,Allah nidalarıyla
hücum eder diğer tarafta düşman Hurra
nidalarıyla karşı hücuma geçer,ama siperler arası aman ,aman uzak değil
Mustafa Kemal Atatürk’ün savaşlara katıldığı
Conk Bayırının olduğu yerde, siperler birbirine çok ama çok yakın..
siperler arasındaki mesafe 20,30 metre .Dolayası la siperler birbirine çok
yakın olduğu için iki taraf birbirine hücuma kalktığında biranda siperleri
içleri ve dışları şehitler
ölülerle,yaralılarla dolar.Hava çok
sıcaktır Çanakkale savaş zamanında dolayısıyla o cenazeler toplanmadığı
taktirde çok kısa sürede sıcak havadan önce şişmeye sonra kokmaya ve kurtlanmaya başlar,ardından
da milyonlarca kara sinek siperlere taarruz eder.İşte bunun engellemenin yolu
sık,sık ateşkes yapmak ve
cenazeleri yaralıları toplamak.. İki tarafın komutanları bir araya
gelirler.Çok zor şartlar da antlaşmalar yaparlar ve ateşkes başlar, ateşkes süresi genelde 8-10 saat boyunca
kimse,kimseye ateş etmez,iki tarafında kollarında beyaz bantla bulunan sıhhiyecileri savaş alanına
çıkarlar,kendilerine ait cenazeleri ve yaralıları toplarlar.Cenazeler savaş
alanından açılan mezarlılara çukurlara defnedilir,ama işin en zor bölümünü
cephede toplanan yaralılar oluşturur.Yaralılar cephede toplanır ilk müdahale
sıhhiyeci askerler tarafından yapıldı. Daha sonra bu yaralılara sargı yerine yani hastaneye taşınması
lazım,Çanakkale savaşlarında toplam 28 tane sargı yeri vardır yani hastane
olarak kullanılır.Cepheye 7-8 km
uzaklıkta ama arazi o kadar engebeli ki zaten doru düzgün vasıta yok, yaralılar
sıhhiyeci askerlerin sırtlarında buraya
getirilir ve yatırılır,burada yan,yana
onlarca çadır vardır,doktorlarımız ellerinde doğru dürüst malzeme
olmadan cepheden gelen yaralılar tedavi etmeye çalışırlar. Ve orada tedavisi
yapılır. Şehit olan askerlerimiz mezarlara defnedilir,ancak bu mezar taşlarına
baktığınız zaman sanmayın ki her mezar taşının altında kişi yatıyor
Çanakkale savaşı
yokluklar savaşı, ekmek yok yiyecek yok
giyecek elbise yok aynı zamanda askerlerimiz şehit oldukları zaman gömülecek mezar yok, çünkü mezarı kazacak
asker yok,tamamı cephede savaştığı için bu maksatla burada mezarları çok zor
şartlarda kazıldığı için kazılan mezarlarda şehitlerimiz 5 şer, 10 narlı, 20
şerli mezarlara kanlı üniformalarıyla defnedilmiştir. Onun için burası gerçek şüheda kabristanlığıdır. Ancak
burada doktorlardan bas etmek istiyorum, doktorlar o kadar zor şartlarda görev
yapıyor ki ellerinde doru düzgün malzeme
yok akın, akın yaralılar geliyor,savaşın
ilk başladığı zamanlarda günde 5er ,10 narlı yaralı gelirken savaş kızıştıkça
günde cepheden 100 zer,100 zer yaralı gelmeye başlıyor.İnanın doktorlar öyle çaresiz ki o yaralıdan,o yaralıya
koşuyorlar,hepsini tedavi etmeye çalışıyorlar.Ama zaman darlığından dolayı
doktorlar bir türlü o yaralıları
tedavisine yetişemiyor ve en sonunda doktorlar bir karar alınıyor alınan o
karar gereğince cephede yaralı geldi doktorun önüne yatırıldı.,doktor yaralıya
şöyle bakıyor yarası hafifse tedavisi yapıyor, tekrar cepheye gitsin
savaşsın diye çünkü cephede askere çok ihtiyaç var..Eğer yaralının yarası ağır
ise kaldırın bu çocuğu diyor sıhhiyecilere,doktorlar kaldırın bu çocuğu demek o
yaralının hastanenin bir köşesine ölüme terk edilmesi demek evet yanlış anlamadınız zaman darlığından
ağır yaralılar zaman darlığından ölüme
terk ediliyor.Bir bölüm ölüm
merkezi haline getirilmiş ,ama orada o gencecik çocuklar öylesine bağıra,bağıra
şehit oluyorlar ki doktorların yaşları yaşlı olduğu için kurtar bizi doktor
baba diyerek bağırıyorlar, doktorların gözü yaşlı elinden hiçbir şey gelmiyor o
yaralılara doktorların yapabileceği tek şey var ağızlarının dillerinin altına
bir miktar morfin uyuşturucu koymak çoğu zaman doktorların elinde morfin
kalmadığı dönemler oluyor doktorlar son ama son bir şey yapıyorlar ağaçlardan
küçük sopalar keserek sopaların ucuna pamuk veya keçe parçası sarıyorlar, canı
çok yanan askerlerin ağzına sokuyorlar ısırsın Da canı yanmasın diye… Hani
canımız çok yandığı zaman dişlerimizi sıkarız ya askerlerimiz son nefeslerini
verirken ağızlara konulan keçeleri öyle bir ısırıyorlar ki ve en sonunda şehit
mertebesine ulaşıyorlar ve onlar şehit olduktan sonra onların işine yaramaz
diye çıkartılan o keçeler üzerine inanın ki bazen2 ,3 4 ve hatta 5 diş kaldığı
zamanlar oluyor işte bu topraklar atalarımız bizlere elleriyle tırnaklarını
kazıyarak kazandırmışlardır
Komutanları
düşmanla savaşmaya gönlü er vermediği için yanlarına eşek veya katır
veriyor,cephe gerisinden su getiriyorlar ama gelen su sadece içme suyuna bile
yetmediği için askerlerimiz çok uzunca bir sürece banyo yapamadığından hep bitlenmişler askerlerimiz
Çanak kale savaşlarında..5 binin üzerinde şehit var.Bide bu hastanenin bir
özelliği var 28 tane hastanenin içersinde Tatar İsmet lakaplı komutan var
burada çok tertipli ve düzenli hastane burası en tertipli ve düzenli bir
hastane seçildiği için de altın madalya alıyor bu hastane,diğer hastanelere
göre çok tertipli ve düzenli olduğu için
, gayri Müslimlerinde mezarları vardır burada Avronom, Solomon Vasilov Todori
gibi gayri Müslimlerde vardır.Çanakkale savaşlarının yaşandığı dönem burası
cephe gerisi bu dönemde ağaçlarla kaplı bakın ağaçlık bir alan ağaçların
içersinde çadırlar.Çadırların bir tanesinin de doktorlar bir yaralıyı ameliyat
ediyorlar. En modern o dönemin ambulansı at arabaları Çanakkale cephesinde rastlanan
hastalıklar Tifüs ,Kolera İskorpit,sıtma ,Dizanteri Çiçek … Hiç iskorpit
hastalığı C vitamini eksikliğinden dolayı gemici denizci hastalığı denir.Uzun
süre bir insan taze sebze ve meyve yiyemezse bir müddet sonra iskorpit
hastalığına yakalanıyor. Çanakkale de askerlerimiz o kadar çok uzun süre taze
sebze ve meyve yedirilmiyor ki bir bölümü iskorpit hastalığına yakalanıyor. Bu
hastalıklardan korunma şekilleri Tifüs ateş yakıp sinekleri kaçırarak,iskorpit
salata ve sebze yiyerek ,dizanteri killi toprak yiyerek… Yaralanmalar
sonucundaki cephede olan hastalıklar,karın kafa kol ve bacak kesilmesi, göğüs
yaralanmaları ve gazlı Kan giren, yaraya müdahale edilmediği zaman bir müddet
sonra çürümeye başlıyor ve gazlı kan girene
dönüşüyor Komutan teğmen annesine
mektup yazıyor buradan Çanakkale de o kadar şanslıyız ki diyor bülbüller bize
sabahtan akşama kadar,müzik ziyafeti çekiyorlar diyor, savaş başladıktan
sonra o gencicik teğmen annesine bir
mektup daha yazıyor.1 hafta sonra da şehit oluyor son yazdığı mektubunda diyor
ki Annecim bu savaş o kadar kötü ki bir şey ki bülbüller bile bizi terk edip
gitti diyor.
Yorumlar
Yorum Gönder